Özel Ordu Sevgi Hastanesi Çoçuk Sağlığı
ve Hastalıkları Uz. Dr. Nermin Eribol bu
günlerde salgın olan influenza ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Son günlerde çevremizdeki pek çok insan
yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleri yaşıyor. Özellikle
çocuklarda yatağa düşüren ve hastanede kalma nedenleri arasında ilk sıralara
yükselen bu tablo, influenza A adı verilen bir virüsten kaynaklanıyor. Kış
aylarında salgınlara sebep olan influenza enfeksiyonu, genel olarak solunum
yoluyla bulaşıyor. Ancak özellikle çocuklar için günlük yaşamda temas edilen
yüzeylerin ortak kullanımı risk taşıyor. İnfluenza enfeksiyonu sağlıklı
çocuklarda hafif şekilde atlatılabilirken nadiren de olsa ölümcül tablolara yol
açabiliyor.
Kuluçka Süresi 1- 4 Gün Arasinda Değişiyor
İnfluenza enfeksiyonu, kişiden kişiye
genellikle solunum yoluyla bulaşır; ancak bulaşmada günlük yaşamda temas edilen
masa, kapı kulpu, oyuncak gibi yüzeylerin rolü büyüktür. Bu yol, özellikle
çocukların enfekte olması açısından önemlidir. Kuluçka süresi 1-4 gündür;
nadiren 7 güne kadar uzayabilir. Virüsün yayılması hastalığın başlamasından
24-48 saat sonra doruğa çıkar, sonra yavaş yavaş azalır.
İnfluenzanın klasik şekli ateş, baş
ağrısı, kas ağrıları (miyalji) ve halsizlikle başlar. Bu ilk belirtileri boğaz
ağrısı, öksürük ve burun akıntısı izler. Klinik tablo çocuğun yaşına göre
değişir, küçük çocuklarda ateş daha yüksek; iştahsızlık, bulantı-kusma gibi
mide-bağırsak yakınmaları daha sık ve ateşli havale geçirme eğilimi daha fazla
olabilir. Küçük çocuklarda öksürük haftalarca devam edebilir. Büyük çocuklarda
ise hastalık sırasındaki bitkinliğin ve çabuk yorulmanın uzunca bir süre devam
ettiği görülmektedir. Kış aylarında çocuklarda odağı belirsiz ateş veya
hipotermi ile birlikte ağır hasta görünümü, ateşle birlikte akut solunum yolu
enfeksiyonu belirtileri, ateş ve altta yatan kronik akciğer hastalığının alevlenmesi
varsa influenzadan şüphelenilmelidir.
Her yıl okul öncesi ve okul çağındaki
çocukların yaklaşık yarısı influenza enfeksiyonu geçirmektedir. Büyük bölümü
evinde tedavi edilir, az bir kısmının hastaneye yatırılması gerekir. Yaş ne
kadar küçükse hastaneye yatma olasılığı o kadar yüksektir. İki yaşın altındaki
çocuklar, kronik hastalığı olanlar (astım, diyabet, böbrek yetmezliği,
karaciğer yetmezliği, kan hastalıkları vs.), bağışıklığı baskılanmışlar, aşırı
obezler ve bakımevlerinde yaşayanlar; komplikasyonlu (yaşamı tehdit eden)
influenza geçirme ihtimali yüksek olan çocuklardır.
Günümüzde influenza için kullanılan
antiviral ilaçlar etkilidir. Semptomların süresini ortalama bir gün kısalttıkları,
influenzaya yakalanma olasılığını yüzde 70-90 oranında azalttıkları
belirlenmiştir. Antiviral ilaçların kullanılmasının yanında; ateş düşürücü ve
ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçlar, yatak
istirahati, bol sıvı alınması, hasta odasının sık sık havalandırılması grip
tedavisinin temel taşlarıdır. İlaç ağız yoluyla kullanılmakta, kapsül ve
süspansiyon şeklinde pazarlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yıllık
aşılanmayı önerdiği gruplar şöyle sıralanmaktadır:
•
Gebeliğin
herhangi bir aşamasındaki hamileler
•
6 ay – 5 yaş
arası çocuklar
•
65 yaş ve
üzeri yetişkinler
•
Kronik sağlık
sorunları olanlar
•
Sağlık
çalışanları
•
İnfluenzadan
korunmada en etkin yol aşılanmadır.
•
Bulaşmayı
önlemek için öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun mendille kapatılmalı,
kâğıt mendil çöpe atılmalıdır.
•
Grip olan
kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalı, hastalığın bulaşıcı olduğu
dönemde işe ve okula gitmemelidir.
•
Grip olanların
maske takması (cerrahi maske, standart maske) diğer insanlara bulaşmanın
önlenmesine yardımcı olacaktır.
•
Hasta
kişilerle tokalaştıktan veya solunum salgıları bulaşmış yüzeylerle temastan
sonra göz, burun veya ağza dokunmak bulaşmaya neden olabilir. Çevremizdeki sık
dokunulan kapı kolları, telefon ahizeleri gibi yüzeylerin sık sık temizlenmesi
önerilir.
•
Ellerin sık
sık su ve sabunla yıkanması hastalıktan korunmaya yardımcı olur.
•
Antiviral
ilaçlar hastanın şikâyetleri başladıktan sonraki 48 saat içinde hatta ilk 24
saat içinde kullanılırsa etkili olabilmektedir. İlk 48 saatten sonra bu
ilaçları kullanmanın hastalığı iyileştirdiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt
bulunmamaktadır.
•
Yatak
istirahati, bol sıvı alınması, hastanın odasının sık sık havalandırılması da
tedavinin kısa sürede başarıya ulaşmasında etkilidir.