Hastanemiz
Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Dr. Zafer ÜNAL, 15 Ekim Dünya El Yıkama Günü
nedeniyle yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi;
Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu ( UNİCEF ), 15 Ekim tarihini "Dünya El
Yıkama Günü" olarak kabul etmiştir. Ancak tüm dünyada el yıkanma
istenildiği kadar yaygın olan bir alışkanlık değildir. Bu nedenle, bu özel
günde el yıkamanın önemine vurgu yaparak sağlık açısından el yıkamayı
alışkanlık haline dönüştürmek önemlidir. Bu günün amacı, bunun yalnızca bir
günle sınırlı kalmaması, sabunla el yıkamanın yıl boyunca sürekli
özendirilmesidir.
Günlük
yaşantımızda ellerimiz, çevre ile sürekli temas halinde olan, bu nedenle de en
fazla mikroorganizma barındıran organımızdır. Ellerimiz temiz gibi görünse de,
gözle görülmeyen bakteri, virüs ve parazit yumurtaları gibi pek çok hastalık
yapıcı etkeni üzerinde taşıyabilir. Yapılan çalışmalar, normal erişkin bir
insan elinde temiz bir görünüme rağmen 1cm2’lik alanda altı bin adet bakteri
bulunabileceğini göstermiştir.
El
yıkamak başta soğuk algınlığı olmak üzere grip, ishal ve zatürre gibi solunum
yolu enfeksiyon etkenleri olan zararlı mikroorganizmaların bulaşmasını önlemek
için en basit ve en etkili yöntemdir. Çoğumuz öksürürken mendil kullanmak
yerine ağzımızı elimizle kapatır ve avucumuzun içine hapşırırız. Aynı havayı
soluduğumuz diğer kişilerin hastalanmaması için yaptığımız bu davranış
sonrasında da aynı insanlarla tokalaşarak ayrılırız. Sonuçta elimizi bir
hastalık bulaştırma aracı olarak kullanmış oluruz. Grip virüsleri ellerde
saatlerce canlı kalabilir. Bu nedenle el yıkama ayrı bir önem kazanmaktadır.
Ellerin bir virüs yayıcı olması önlenmelidir. Virüs ile kirlenmiş ellerle
tokalaşmak, kapı kollarına, asansör, bankamatik düğmelerine dokunmak dokunulan
her yerin virüs ile kirlenmesine hastalığın yayılmasına neden olur. Nezle ve
grip açısından; alışveriş merkezlerindeki, okullar ve işyerlerindeki kapı
kolları, asansör düğmeleri, tırabzanlar, bankamatik düğmeleri insanlar arası
virüs alışverişinde çok önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle hasta olanların
buraları kirletmemeye dikkat etmesi, buralara dokunanların, elini ağzına
burnuna götürmemesi, el temizliğine dikkat etmesi çok
önemlidir.
Bulaşıcı
hastalıklardan korunmanın en kolay ve etkili yolu el yıkamadan geçmektedir. El
yıkamak her ne kadar basit görünse de, uyulması gereken kurallar vardır.
Ellerde özellikle başparmak, parmak araları ve parmak uçları en sık temas
edilen noktalar oldukları için daha fazla mikroorganizma barındırmaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalara göre; belirli bir süre ve uygun teknikle
yıkanmadığı takdirde mikroorganizmalar ellerden temizlenmemektedir. Katı
el sabunları ve sıvı sabunlar, aynı etkiye sahip olsalar da katı sabunlar
kullanıldıkları yer ve kullanım koşullarına bağlı olarak kirli kalabilmektedir.
Bu nedenle, özellikle toplu yaşanan yerlerde el temizliğinde sıvı sabunların
kullanımı tercih edilmelidir.
Etkin
bir el hijyeni, her seferinde doğru yıkama tekniğinin uygulanması ile
sağlanabilir. Kendi sağlığımız ve toplum sağlığı açısından doğru el yıkar ve bu
alışkanlığı çevremize de kazandırabilirsek gıda zehirlenmeleri ve bulaşıcı
hastalıkların önüne geçebilmek adına büyük bir adım atmış oluruz. Hem
kendimizin hem de çevremizdekilerin sağlığını korumak ellerimizdedir.